BAL GÜNCESİ

Ben Nisa.Hiç düşündünüz mü anlaşmak varken neden savaş ? Sorun olan sebepleri çözmek yerine neden savaş? Neden ölüm?  İnsan yaradılmışların en üstünde bir varlık ,ama neden değeri yok ? Bi insanı kırmak bile kötüyken neden öldürmek? Her zaman  Sorunların çözümü zarar vermek olarak algılanır ,bunun İçin üstünlük kurmak ve  neticesinde otoriter sahibi olmak. Bu mu gerçekten? O canı yakmanın nedeni bu mu ? Üstünlük! İnsan ,ne olduğu fark etmeksizin bir eşya, bir çiçek, bir hayvan ,bir insan, bunların herhangi Birine değer vermesi neticesinde insandır . İnsanlık ,düşünmektir , değer vermek , sorumluluk ve irade sahibi olmaktır. Savaşmak ,kırmak, Can yakmak değildir insanlık. Çünkü bunlara ihtiyaç duymadan yaşayabilir , savaşmadan da istediğini alabilir. Can yakmadan da kendini İfade edebilir, doğru seçimlerde bulunarak ve bunu dile getirerek sorunlarını çözebilir. Ama insan değer görmeden ,değer vermeden ,sevmeden ve en önemlisi güvende olmadan yaşayamaz. Ve bunları sağlamak ,hayatta kalma

 Merhaba ben Ela.Sizlere yapmaktan keyif aldığım şeyden bahsetmek isterim.Bağyurdu Anadolu Lisesi'nde 11.sınıf öğrencisiyim.Her öğrencinin olduğu gibi benim de günümün yarısı okulda geçiyor.Ve diğer yarısı da evde geçiyor.Yeni bir hobi edinmek için oldukça vaktimiz var.Bu zamanımı boş geçirmemek için pek çok hobi denedim:Gitar çalmak,resim yapmak gibi..Ama onları yaparken çok mutlu olmuyordum ve kendimi neler yaparken keşfetmeye çalıştım yani kısacası kendimi keşfetmeye çalıştım.Sonunda mutfakta bir şeyler yaparken,kendimi daha iyi hissettiğimi farkettim,özellikle moralim bozukken bana moral verdiğini.Artık boş zamanları mutfakta yeni bir şeyler deneyerek geçiriyorum.Hayat bir keşiftir.Keşif insanın ilk kendinden başlar.

 Merhaba ben Cenk.Bağyurdu'nda bir gencin yaz tatili nasıl geçer?Gelin,sizlere anlatmak isterim.Pek çoğumuz meyve bahçelerinde çalışırız;erik,kiraz,şeftali.Sabah 5'te uyanırım,yüzümü yıkayıp kıyafetlerimi giyinir,kahvede çayımı içerek güne başlarım.Çalışma saatine yakın çalışacak işçileri alır,bahçeye götürürüm.Ağaçlara çıkılması için merdivenleri ayarlar,kovaları yerlerine yerleştiririm.Meyve piyasasına takip etmek için çarşıya giderim.Ve tekrar sonra bahçeye...Günlerim hep böyle geçer.Bağyurdu'nun en hareketli günleridir bunlar.Alınteri ve emek.Adeta bir karınca gibi çalışırız.

Ben Hümeyra.Sizlerle Göç Ediliş hikayemi paylaşmak isterim. Yolculuk başlamıştı.Eski hayatımızı bırakıp yeni bir hayata yolcuyduk, kardeşlerim heyecanlı, ailem stresliydi, belki hepimizin sevinçliydik ama içimizde bir endişe ve korku vardı, bunu hissetmekte zorlanmıyordum ,bu durum bizi güçsüz değil aksine daha güçlü yapıyordu. Yeni yer bizim için yeni dil, yeni heyecan, yeni mekan hatta farklı bir zamandı.Gitmemizin nedeni artık yaşadığımızın yerin yaşanmaz bi hale gelmesiydi. Konfiçyûs’ün bu sözü yaşadığımızı özetliyordu: “Bir Kelime kararını, bir duygu hayatını, bir insan seni değiştirebilir”. Hayallerimiz kararımızı tamamen değiştirmişti ,işte göç etmek bu kadar zordu,uyum sağlamak, orda ki insanların bizii istemesi ,kabullenmesi zordu, mutlu olacağımıza inanmak bizi bu göçe sürüklüyordu ve peki nasıl mutlu olacaktık ?